Duvar saatinde, akreple yelkovan boğuşuyor… Akrep, dörtten beşe gitmeye çalışıyor, bir türlü gidemiyor. Tik tak tik tak tik tak… Beni çıldırtacak. Yastık da sesi engellemiyor. Yatak da gıcırdıyor, bir o tarafa bir bu tarafa dönmekten.

Kan ter içinde kalktım. Balkonda serin hava yüzüme çarptı, titredim. Şafak sökmek üzereydi.  Kafamın içinde gezinen onlarca insanı sokağa dökmek için yürüyüşe çıktım.

Issız sokaklarda havlamalar, uyanın uyanın diye Öürrüüüüüü erkenci horozlar, vıraklamalar, bir koroya dönüşmüştü. Ağaçların dallarında gün doğumunu bekleyen serçelerin cıvıltısı geliyordu. Ani bir ifuuuuuu sesiyle irkildim. Çam ağacının tepesine tünemiş beyaz baykuş beni seyrediyordu. İfuuuu uuuuu…

Merkez Park’a doğru hızlı adımlarla yürüdüm. A hı hı hı hı…  İğrenç bir kahkaha sesiyle irkildim, kalakaldım. Etrafta kimse görünmüyordu. Yürümeye devam ettim. Ağaçların arasında karaltılar belli belirsiz yer değiştiriyordu.

A hı hı hı hı… Derken bir terlik sesi duydum… Ayaklarını sürüye sürüye birisi çevremde dolanıyordu. Hıck hıc hıc kıc hıc kıc hıc… Adımlarımı hızlandırdım, hıchıchıchıchıc artmaya başladı. Koşmaya başladım, terlikler ayağa pat pat pat diye çarpıyor ve o da hıck hıck hıck koşuyordu.

Nehir kenarında, aniden durdum, arkama baktım. H ı c h ı c h ı c terlik sesi kayboldu. Yalnız değildim, dikkatli olmalıydım. Gözlerim ağaçların arasındaydı. Ve o an ahı hı hı  ve hıck hıc hıc geri geldi. Artık bu kadarı fazlaydı. Kimsin, ne istiyorsun? diye bağırarak ağaçların arasına doğru koştum. Hınçla koşarken terlik sesi de hıc hıc hıc hıc uzaklaştı.

Ağaçların arasında bir o tarafa bir bu tarafa dolanıyordum. Beyaz baykuş kocaman sapsarı gözlerini açmış beni seyrediyordu. İfuuuu uuuuu. Ben dolandıkça kahkaha, terlik, horoz, köpek, kurbağa sesleri birbirine karışıyordu. Ahıhıhı…Hıc hıc hıc… Öürrüüüüü…Hav hav hav…Vırak vırak vırak.

Bu ne kadar devam edecekti? Sersemlemiştim. Eve doğru koşarken ayağım burkuldu, bir çukurun içine düştüm. Bütün sesler aniden kesildi. Ayağım çok acıyor yerimden kalkamıyordum. Bağırarak yardım istedim. Kimse yoktu. Derken hıc hıc hıc terlik sürtmesi ardından kahkahalar, horozlar, köpekler, kurbağalar. Çukurun dışında gölgeler. “Ne oluyor!” diye bağırarak yerimden kalkmaya çalıştım, Kalkamadım. Kafama hıck diye bir terlik çarptı.

Ahh! diye başımı tutarak yataktan  kalktığımda saat beşe geliyordu.