orası gece görünürYORDU / ERGÜN GEZİCİ
I
trenin salladığı tavan da duyuyordu mezarlara
açılan kapılar, ferahtı kurbağanın öpülemeyeceği kuraklık,
sigarası sönmeyen imparatorluklar kurmuş
sallanıyordu gece engin biraz huşu
siğilse şeylerin kültür tarihinde olgunlaşarak
sunmuyordu soluğunu eline aldığı gövdeyi,
gece kaos biraz hışım. harabe pervazındaki turşulu yalnız
saat sonu anlıyordu direklere bakarak
değiştirebileceğini komşuları. gece gündüz
çölümde bin serap kardeşimin
çölümde hep serap bakışı
II
taş üstüne sarılmış tel ısıtırsa tadını bellemediği
neden yemekler sevilmez meraklanıyordu pazara çıkan
satıl, firketenin tutamadığı hurçların yorganlarını
feodal sanınca sinek iştahı kanım, zaten
kullanmayacağım “soğuk su içer misiniz” çocuğuna
kubbe kuruyordu şehre çıkıp
-bilmemenin hafifliği ironik
-bilmenin rahatlığı paradoks
nar gibi kadınlardan çıkan tandır dedikoduları
adamların gövdesine kaçta uyursa karanlık
uyusun kalktığı
ölüm beğendirip kuruluyordu damıma yıldız
III
şehirler büyüYORDU tüneller büyüYORDU fabrikalar
ahlak büyüYORDU haklar büyüYORDU bunalımlar
okundukça kuran haraşo sanıyordu hayatı şeritleri görenler
kabrindeki yılanlar daraltır diye uzayını
bağışlamıyordu organlarını bu yüzden daha çok elbiseler
orası büyüYORDU şeyhler ve türbeler BÜYÜdükçe
orası bakınıp bakınıp görmediği şeytan işlerine
bıyıkları yeni terlemiş sessizlik içinde o bakışı
gıcırtılı bir bodrumun elinden tutup -oysa tavanı yarılmış
tornavida kokularına masura kokularına menteşe kokularına
sine bulana ekliyordu. cüzdanımda sası
mozaiklerinden renkler biriktirip koyuyordum cebime apartmanı
aminlerle
IV
güğümden endemik aşk devşiren yabanıl minder
yüzünde dağ çiçekleri gezindiği bengi göğün altında şark
büyüdükÇE karışan dil-emma
değerlerin değerine karar veren din
çıkarmalar yılı değişen formalar sebepsiz suç
hamaylıyı çıkartıp karaya elleri yıkatan kırmızı toprak
evcildi ekilemiyordu
V
anlıyordum yaşadıkça
görmeden sevilen bir yeri bu huy soylu vahşi
oraya taşıdığım bir kent bir köy, sırtlar
sırtımda üstelik. bölüşülüyordu gece ağını içirip
yetişirim avuntusu büyüYORDU
dağ eriyordu kendinden ama olmuyordu bî-sütun