BARDO SEN NEDEN ORADA DEĞİLDİN? / KAYRA ADALI
Yönetmen : Alejandro G. İnnaritu
Yıl : 2022
Süre : 2 saat 39 dakika
Meksikalı sinemacı Alejandro G. İnnaritu’nun son filmi Bardo: Bir Avuç Doğrunun Yalan Yanlış Güncesi Meksika tarihiyle kendi kişisel tarihini üleştirdiği gerçeküstü esintilerle süslediği filmden bahsetmek istiyorum.
Amores Perros, 21 gram gibi filmleriyle çok ses getirmiş Birdman ve Diriliş filmiyle 2 kez Oscar kazanmış olan yönetmen Bardo’da deneyimlediği ve zihin süzgecinden geçirdiği yaşamının yansımasını inançları üstünden kurup duygusal bir yolculuğa çıkarırken izleyicinin kendini sorgulamasına olanak sağlıyor.
Meksika tarihinden hareketle çektiği belgesel filmi Abd’de ödül alınca Meksikalı entelektüeller, paralı iş adamları ve sanat seviciler tarafından alkışa tutulan Silverio gördüğü iki yüzlülük karşısında travmalarıyla baş etmeye çalışırken, bilinç dışı da tüm bu yüzeyselliklerle boğuşur. Aile bağları, tarihi sömürü, savaş, öfke, emek mücadelesi, siyasi duruş bağlamında kendini iç dünyasıyla dış dünya arasındaki hesaplaşmanın ortasında bulur.
Aile bağlarının geçirgenliği, onu yarım yamalak hatırladığı anılarla, ailesiyle çatışan kimliğiyle iç dünyasından zihnine uzanan inançsız bir bağnazlıkla oradan oraya sürükleyen genetik hafızasıyla bir düşün dışına çıkaramaz. Kendinde kaybolduğu ülkesinin sokaklarında kendini bulduğu, ama aramaya da hiç çıkmadığı varoluşunun sembolleri karanlığın krallığından çıkmak istemez. İşte yüzleşme esas orada başlar. Kurtulmak ister. Kurtulmak içinse kendi kendisiyle karşı karşıya gelmesi gerekir. Dış etkenlerin de yardımıyla Silverio (yönetmenin alter egosu) bir Pozole’ye dönüşür. Lezzetli bir Pozole*.
Film Kara Komedi türü olarak geçiyor lakin yönetmenin de dediği gibi doğrunun kendi içimizdeki inşasında bazı gülünçlükler sandığımızdan da öte bir bilinç dışı içerir.
Bir çok sahnesi tartışmaya ve yoruma açık olan filmin özellikle Meksika üstüne kullanılan tüm ögelerin Meksika’ya dair olması kültürün sanatta ne kadar etkin olduğunun da bir anlamda göstergesi. Michalengelo’nun Kıyamet Günü tablosuna gönderme niteliğinde anlattığı sahne Meksika’nın hiç de yabana atılmayacak tarihi ve politik sürecinin kültürü üstündeki etkisini gözler önüne seriyor. Hernán Cortés’le başlayan Meksika tarihi, bağımsızlık mücadelesi sırasında verilen kayıplar Paseo de la Reforma anıtının üst gerçekçi tasviriyle Silviero’nun Hernan’la ilgili sayıklamaları filmin en vurucu sahnelerinden.
“Fikirler ilahları yedi. İlahlar fikir oldu. Safra dolu mesaneler. Mesaneler patladı. İdoller infilak etti. İlahların çürümesi. Sinek sürüsü. İbadethane dediğin gübre yığınıydı. Gübre yığını bir çocuk odası.
Silahlı fikirler filizlendi, ideolojileri idealleştirdi, kıyasları kesinleştirdi. Yamyam ilahlar. İlahlar kadar salakça fikirler. Kuduz köpekler. Kendi kusmuklarına aşık köpekler.”
Silvero karşılık verir; “ Öfkeyi kazdık, çıkardık, genital güneş amfisi bir gübre yığını. Hiçbirimizin ölmediği ölü bir ülke. Sen kimsin de Octavio Paz’ın fikirlerini çalıyorsun?”
*Pozole: Mısırla yapılan bir Meksika yemeği.