MAGLEN / HÜSEYİN KAR
Toprağın kanını emer bulutlar Çukurova’da…
Torosların dudağına uzatır memelerini…
Böyle başlar ırgatın sofrasında kuraklık…ilkokul defterlerinde…
İlk yokuş… son bahar…
Yaşar Kemal’den kalan
Sarı sıcak bir
Osman…
Yalnızlık birikiyor yollarında kentin…
Keşkelerin
Keresi ömür…
Ölüm deyi çığırdığında
Yunus’un heybesinde
Tolstoy’un cebinde oluyor
Ellerimiz…
Asma bahçeleri, hüzünler ve yalnızlıklar… sıktığımız yumruklarla
demlediğimiz sabahlardan geriye…
Beyaz saçların duvarında tüneyen zambaklar…
Azametleriyle …
Azmettirdikleri günahların hesabını
Çocuklardan soran Tanrılar…
Tan yerinde ağaran şafak…savaşlar…
Kefenlerle kırkladığımız yedi göbeğimiz…
Sayılarında şanı olsun deyi değildi elbet maglen
Otobüs durakları…
Vardiya saatleri…
Köprü altları..
kediden soracağı aslanın..
Köpekten soracağı kurt’un..
Benim nasırlarım…antibiyotiğim..
Dağrımda solan şimşekler…
O damlarda biriken gam
Uykulardan damıttığımız kan..
Bitmedi gardaş deyi deyi kırdığım kadehlerin adına şiir deyinceye kadar şehir…
Bitmedi…
Bitmeyecek…