EDİTÖR
Bak uçak geçiyor, arkasında beyaz şerit. Uçak kayboldu. Şerit silindi. ( Ne çabuk)
***
Çıktım erik dalına, sulu sulu can eriği. Yedim, yedim, yedim. Ceplerimi de doldurdum. (Dün gibi)
Çıktım erik dalına anda yiyemedim üzümü. Erik yiyebilmiştim sadece.( Kusura bakma Yunus )
***
Bak yazar arkadaş, sosyal medyada kitabına yorum yapıp kitabını paylaştım. Beni etiketlemezsen paylarım seni. Sittin sene de okumam. (Edebiyat aşkı)
Bak okur arkadaş, ben yazar hop oturup hop kalkan, doğar doğmaz okumayı söken. Ne olur sökme beni kalbinden. Kalp kalp, gülücük gülücük, çiçek çiçek… upuzun emojilerimle teşekkür ederim. ( Marcel Proust tavrı)
***
Hem internetim hem de arabam hızlı. Zam gelmeden markete hemencecik yetiştim. Çay, yağ, şeker, kutu kutu süt aldım. Pişman oldum fazla almadığıma, yarı yoldan hızlı arabamla geri dönüp tekrar çay, yağ, şeker, kutu kutu süt aldım. (Survivor aday adayı)
***
Uçaklar artık daha sessiz.( Hişşş)
***
Gezilerinin birinde Lie Zi yol kenarında yemek yerken asırlık bir kafatası gördü. Bir ot kopardı, kafatasına doğrulttu ve şöyle dedi: ” Sadece sen ve ben biliyoruz ki,( hiçbir zaman) hayatta ya da ölü değildin. Gerçekten üzgün müsün? Gerçekten mutlu muyum? “
Yukarıdaki pasaj Zhuangzı ( Chuang Tzu) Metinlerinden alınmıştır. Sen-ben, ölüm-yaşam, üzgün-mutlu karşıtlıklarına esaslı soruyu sorar, gerçekten mi? Geçip gittiler, gidiyorlar, gideceğiz. Bundan ibaret. Başka da bir şey değil. Başka da bir şey yok. Aramaya da çalışma. Bulamayız değil mi? Yaşayan ben, ölen sen olduğun sürece sorunum yokları ne yapacağız?
Kafatasının Lie Zi’ ye cevabı ( Ben uyduruyorum)
Geriye doğru sayın 10, 9, 8…3, 2, 1 hoş geldin 2023 deyip sarılın birbirinize. Ölene kadar aynı temenniler için önünüzde uzun yıllarınız var. Hadi ama benim gibi boş boş bakmayın.
SELAHATTİN AVCI