SUNAK / AHRAZ C.
İkimiz
başka evlerin saksılarında çürüyen bitkileriz
Güneşi görmeyen toprak yuttu ayaklarımızı
Yarım kalmışlığın mahcubiyeti
yakası iliklenmeyen pişmanlıklar
asılı boynumuzda
Karanlığın lanetlediği ölüleriz
Tabuta çakılan çividen merhamet beklenmez
Senin göğsünde öptüm
yazgımın kanlı çarmıhını
Cenneti satanlar bile
dergahına almaz bizi
Eyyy benim cüzzamlı gecem
sancılı sabahlarım
Hangi rüyada dağıldı saçların
Aramızda bekareti bozulmayan sır
yüz yıllık susku
Yattığın sunaklarda
adımın karşılığını bulamazsın
Say ki
Kutsal gecelerde
Kuş tüyü yataklarda
benimle yatmadın
Seccadeni bir kez olsun
hazzın vuslatına satmadın
Peygamber tesbihi elinde
kıbleni hiç şaşmadın
Rakib ile Atid’i
hiç mi hesaba katmadın
Oysa
aşk dudağına kutsanmış şarabı sürmüşse
İnsan rayından çıkmalıydı
Gece karanlığından soyunmalı
Terin kanıma akmalıydı
Ayıplar ayıpsız
Günahlar zincirinden kurtulmalıydı
Cennetin duvarları yıkılmalı
Cehennemin ateşi aşkla yıkanmalıydı
Kör makaslarla saçımı kestiler
Üç kez
utancım gizlensin diye
Üç kez eksildim
Yüzüme vurdular çirkinliğimi
Yaşlandı zaman
Ten çürüdü
Hele az yaklaş
bak
kaburgamın çatlağından sızıyor
Mecdelli Meryem’in gözyaşları