SALYANGOZLARI SEVER MİSİNİZ? / ATİ
Bir çiçeğin kanatlarındaymış hayat. Biraz zaman tanısa bana.
Bir cinayetin faili olabilirdim. İnsansoyu olabilirdim. Kendimi ateşlere bırakıp sonsuz kahkahamla içinize su serpebilirdim. Boynumu göğsünüzden çekip yaralarınıza pençelerimi daldırabilirdim. Kalbinizi söküp ucu bucağı kötünün kötüsüne varan hislerinize, düşüncelerinize pansuman yapabilirdim.
Salyangozları sever misiniz?
Salyangozlar hakkında biraz bilgi topladım. Her yerde görülebilen bir hayvansoyuymuş. Nemli yerleri severlermiş. Çok soğukta donabilir çok sıcakta kuruyabilirlermiş. Otçul beslenme tarzları varmış ama hepçil de oldukları görülebiliyormuş. Geçtikleri yerlerde iz bırakmak için sümüksü, parlak bir sıvı üretirlermiş. Bunu neden yaptıklarını tam anlayamadım. Sanıyorum yollarını kolaylıkla bulabilmek için. Erdişilermiş. Yani çiftleşmek için cinsiyete ihtiyaçları yokmuş. Buna bayıldım ama gerçekten.
Salyangozları sever misiniz?
İzlediğim filmden etkilenip salyangozlar hakkında topladığım bilgiden sonra insansoyunun söylediklerini anlamak o kadar güç ki! Şimdi nerede bir salyangoz başını uzatsa boynum bükülüyor, midem alt üst oluyor, burnuma değen insansoyunun kötümser kokusundan. Salyangozdan değil bu bulantı.
Leş yiyici olmadım hiç. Çevreme bu kadar bile faydam dokunmadı. Ama üzülmüyorum. Hiçbir hayvansoyunun ölümünü zevkle izlemedim çünkü. Hiçbir hayvansoyunun ölümüyle mutlanmadım çünkü. Hiçbir hayvansoyunun üstüne benzin döküp yakmadım çünkü. Hiçbir hayvansoyunu insansoyuyla kıyaslayıp kutsallarıma –Ola ki kutsallığı belleyeydim- bulamadım çünkü.
Hırladım, havladım son avaz, pençelerimle dişlerimi göstererek üstüne yürüdüm belki ama hiç düşünmedim bir cinayetin faili olmayı.
Salyangozları sever misiniz?
Daima sevgiyle Ati’niz…