MAGLEN / HÜSEYİN KAR
Rotası hep sola basan hüzünler kaydı okuduğum kitaplar
Çölün kumlarıyla kuzey ışıkları kotalı, zehirli maviler emen kalemler…
Găh’u emeller
Găh’u ameller
Tevrat’tan Talmut’a…
İlmikten ibriğe Zerdüşt…
Büyük günahlar ocağı Firavun…
Masalsı
Alçak
Tarihin
Gökdelenler sıkıştırdığı gri sonsuzluk.
Yoksunluk kokusu kurumuş teninde
Yaz kokulu savruk
Arabi tohumu kavruk
Akad yüzlü pis bir çocuk
Tekmeleyerek giriyor obasız kalan yurduna memleketin.
Tesbihi öznesiz, cümlesi yüklemsiz
Dolaysız tümleçsiz tüm daralmalarıyla cümlenin
Kazanlarımız
Yazar kaldırıyor hala!!!
Sakalar, Sümerler atlası bu topraklar
Yüzlerce zamanın pıhtısını attığında, öpülecek ellerden kınalı alınlar
Dişiyle parçalayıp karanlık gerçeği tükürecek yüzüne çağın
Gördes’li Makbule, Kara Fatma ve Yörük Ali Paşa
Bulutlar ellerinde Mavi Gözlü Dev’ler yağdıracaklar Anadolu’da
Nazım abi ile, Mustafa Kemal Paşa bir at başı gibi sokulurken
Orta Asya’dan Avrupa’ya
Gittim
Belli belirsiz
Belden siyatik ağrısına
Rulet masasında kırmızı bir
Devlet sırlarını açıklıyor borsada memur
Hacer bacı zeytinlikte, taş duvar ustaları ter revan.
Tam köşeye vuruyor ünlü futbolcu…
Klavyenin başında
Cümleye kıran giriyor Maglen
Elime yer kalmıyor
Yüzünden başka
Aşka daralmış kışça adımlar bende…
Sen de adamlar…
Yüzünü bende eskiten belkiden kalma umutlar
Gecede mağlup talihin…
Getirip durur karanlığın tüm dalgalarını
Küllenmiş yatağıma…
Uyuma Maglen
Uyuma…