LOADING...

En üste git

Kasım 10, 2023

KİLYAZ / YILMAZ BİNTEPE

 

 

Zihinler

Sonra kalpler

Ve barbarca bölündü dünya.

 

 

Ne olacağını bilmiyordu. Köşeli valizine korkularının yanına iki hırkasını ve keçe üç çorabını bıraktı. Köyün sınırına vardı. Son bakışına her şeyi sığdırmaya çalışıyordu. Öyle uçsuz bucaksız yaşanmışlıklar vardı ki; ne yapsa ne etse şimdiden özlemini çekmeye başlamıştı. Sarı bıyıklarından sızan duman gözlerini acıtıyordu.

 

 

Yakalanıyor insan kaçtıklarından

Saklı tuttuğu ne varsa

Kayıyor avuçlarından

 

 

İlk kontrol yerine kadar herkesi tanıyordu. Sonra bir bir yabancılaştılar. İlk o zaman anladı sessizliğin en iyisi olacağını. Arkasına yaslandı. Bitimsiz devam eden yolların içinde köyünün kaç adım edeceğini düşünüyordu.

 

 

Harcına katılmıştı yitik ne varsa

Seviyoruz ya nafile

Eşeliyoruz ya nafile

 

 

Ne yapsa uymuyordu, ya kısa geliyordu ya da uzun. Şapkası, ayakkabısı, üniforması, adımları, sözleri… O köşeli valizin içine saklanmayı ve kimsenin onu sobelemesini istemiyordu.

 

 

Çürümüş evren

Bir balon daha patlatsın diye

Sınırları çizilmiş yurtlar bırakıyordu

 

 

Zaman ona küsmüştü o da zamana. Kısa kelimeleri saymazsak konuşmuyordu, zehirlenmişti sanki dilinden. Anlamaya başladığı sadece hareketleriydi. Susuyordu. Kırmızı ağacın altında uzun gecelere yazılmış ağıtları ve kahramanlıkları bülbül gibi şakıyordu.

 

 

Hunharca katledilenlerin ardından

Issızlık kaplıyordu şehri

Huzursuzluk yetim bırakıyordu bir kez daha yetimleri

 

 

“ Kilyaz ”ın; kısa düz bedeni, yeşil dağınık saçları, pembeden kırmızıya yanakları ve bülbülleri kıskandıran serçeleri vardı. Derdine tanıklık ettiği için “Kilyaz” onu, o da “ Kilyaz ”ı dinliyordu.

 

 

Çaresiz ürperişler

Gazetelere sarılı kentlerde

Uslu ölüler bırakıyordu yaşayanların arasına

 

 

Borçluydu. Öyle demişlerdi köyden çıkarken. Kendinden öncekiler gibi o da ödemişti borcunu. Çıkarken “ Kilyaz ” ı almıştı. Kimse görmesin diye köşeli bavuluna koydu ve tokanın üçüncü deliğinden çengeli geçirdi. Gören olursa borçlusun derler diye korkuyordu.

 

 

Buzdan bir pazar yeriydi ölüm

Ve parası ödenince

İlk ölenler unutuluyordu.

 

 

“ Kilyaz ” dı adı bir kere. Hiç cinsiyeti olmadan düşmüştü rahme. “ Kilyaz ” hissetsin diye kirlenmemiş zamanlarda konuştuklarını anlatırdı ona. “ Kilyaz ” doğduğunda onu serçeler kundaklamıştı. Ağladığını duyan da gören de olmamıştı.

 

 

Zihinler

Sonra kalpler

Ve barbarca bölündü dünya

 

 

“ Kilyaz ”ın herkes gibi bir kimliği yoktu. Adının “ kiraz ” olduğunu öğretmeni söyleyince ağlamıştı. Geldiği o bavula girip bir daha çıkmak istemiyordu. Babası ölmüştü. Mezarının başına oturdu. Başını ellerinin arasına aldı. Bir serçe kondu koluna. Pembeden kızıla yanakları, kısa düz dalları ve yeşil dağınık saçları babasının yanında serpildi göğüne. Bazen ağladı bazen de güldü ama hiç konuşmadı.

Loading

Sosyal Ağlarda Paylaş:
Önceki Yazı

BULUTTA SAKLI / SELAHATTİN AVCI

Sonraki Yazı

UNUS MORTEM  / ÖZLEM GECE ERASLAN

post-bars

2 thoughts on “KİLYAZ / YILMAZ BİNTEPE

Hüseyin karsays:

Dağrına sağlık.. keyifle okudum… başarılar diliyorum…

Yanıtla
Yılmazsays:

Teşekkür ederim.

Yanıtla

Bir Yorum Yapın