LOADING...

En üste git

Eylül 1, 2023

YOLCULUK / DEMET EŞMEKAYA SELÇUK

 

 

                                                                                                         

Tam hareket etmek üzereyken yetiştim otobüse. Çantamı bagaja verip, kendimi  un çuvalı gibi sele serpe cam kenarı diye aldığım koltuğa bırakmanın hayalini kuruyordum ki, yerimde yaşlı bir teyzenin oturduğunu gördüm. Canım sıkılmadı desem yalan olur, hatta oflayıp pufladım da sanırım duyulur duyulmaz bir tonda. Ama nafile, teyzenin yüzüne baktığımda, bir ordu da gelse onu oradan kaldıramayacağını anlayıp, kuzu kuzu oturdum koridor tarafına. Korkunun gözünü seveyim, başka zaman olsa çen çen öterdin, hak hukuk başlardın ama işte karşında zebellah gibi kadını görünce direk sindin oturdun koltuğuna. Aman ne ilgisi var sadece uğraşmak istemedim, zaten yorgunum. Böyle zamanlarda da isyan eden ben ile uysal olan ben arasındaki kavgadan yılıyorum. Canınız cehenneme deyip, büzüşüyorum olduğum yere. Hemen uyumak lazım, ya da uyur numarası yapmak. Yandan bir ses gelmeye başlarsa, Allah muhafaza yol boyu dilimi damağımı kurutur, biliyorum böyle teyzelerle yolculuk yapmayı. Anında gözümü sımsıkı kapatıyorum, konuşsa da yanıt verme, vermemelisin diye kendimi şartlandırarak.

Korktuğum gibi  olmuyor,  teyze hiç pas vermiyor bana.  Götü göbeği el  verse dönecek kıçını oturacak ama yok o kadarını yapamıyor.  Neyse bana ilişmesin de, varsın kıçını da dönmesin diyorum.

Otobüsün AŞTİ’den (Ankara Şehirlerarası Terminal İşletmesi) uzaklaşması ile birlikte muavin de, ilk cümleden sonrasını ağzının içinde yuvarladığı, şehirler dışında hiçbir şeyin anlaşılmadığı anonsunu yapmaya başlıyor. Kolonyadır, çay, kahve ikramıdır bitse de bir uyusam diye bekliyorum. Derin dalamasam da, küçük şekerlemeler ile dinlenmiş olurum diye umuyorum. Gece vur patlasın, çal oynasın olacak, uykusuz kalacağım. Bu sıcakta da, Adana’da bir eğlenilir ki diye mırıldanıp gülümsüyorum.

Yanımdaki teyzenin şalvarını yellendirmeyi bırakıp, başının cama düşmesi ile ben de dalıyorum. Muavinin  ne dediğini anlamadığım anonsu ile bölünüyor uykum. Yanımda ki teyze homurdanıyor, onun kurduğu cümlelerle muavinin ne dediği konusunda tahmin yürütebiliyorum. “Amınızı eşşek siksin. Giyelim ayakkabılarımızı da başınız göğe ersin. Ayaklar ayakkabı içinde durabiliyor mu? diye soran yok. Varsa yoksa, ayakkabınızı çıkartmayın…”  Belki psikolojik  bilmiyorum ama o anda burnuma bozulmuş peynir kokusu geliyor. Gayri ihtiyari yüzümü buruşturuyorum.  Yanımda oturan teyze bir yandan söylenirken, bir yandan da ayaklarıyla ayakkabılarını arıyor.. Önünde oturan koltuğa yüklendi dizleri ile, “Bir toplayın anam koltuğu, darlandım iyice burada. Çocuk almış mikrofonu eline, kuyruğuna basılmış gibi bağırıyor, giyin Allah giyin ayakkabılarınızı. Birazdan gelip tek tek da bakar bu çocuk ayakkabılara. Giyiyim de kurtuluyum. Giymesine giyecem de ah bulabilsem, fırlamış gitmiş kahrolmayasıca.” Tüm bu konuşmalar gerçek olamaz diye düşünüyorum. Kadın ayakkabısını çıkartmış, muhtemelen otobüste ayakkabısını çıkartan çok kişi var. Muavin anons ediyor, ayakkabılarınızı giyin diye ve kadın durmadan bununla ilgili cümleler kuruyor. Daha yolculuğun birinci saati, geride her şey yolunda giderse en az beş saat daha yolculuk yapacağız birlikte. Arkaya dönüp bakıyorum, tüm koltuklar dolu gibi. Ben yolculuğun nasıl biteceği telaşına kapılmışken, kadının eğilmeye çalışırken beni ittirmesi ile sarsılıyorum.  Birkaç hamle yaptı, kafasını eğip bakmaya çalıştı ama ayakkabılarını giymeyi başaramadı. Ofladı, pufladı… Gün yüzü görmemiş birkaç küfür daha savurup vazgeçti ayakkabı aramaktan. Ne kadar çabaladıysa artık sıksan suyu çıkacak bluzu ıslak ıslak değmeye başladı koluma. Biraz daha yana kaysam, kayacak yer kalmadı. Koltuğun kolunu indirip, bacağımın bir tanesini aşağıya sarkıttım zaten. Şu ana kadar yaşadıklarımı bir yakınıma anlatsam, “Hep de seni bulur” der kesin ama buluyor işte ne yapayım?

Sabah öyle bir telaş ile çıktım ki evden,  kulaklığımı almamışım yanıma. Oyalanacak bir şey olmayınca yanımdaki teyzeye daha çok odaklanmaya başladım sanki. O anda yanımdan geçen muavine, görünürde boş yer görünmemesine karşın  “Otobüste oturabileceğim bir yer var mı? Arkalarda da olur” diye soruyorum. Muavin ağzını açmadan teyze hemen atlıyor. “Gurban oluyum azıcık git de ben de bir rahat oturayım”. Bir şey demeden teyzenin yüzüne bakıyorum boş boş. Sen gel önce yerime otur, sonra beni yarım koltuğa mahkum et, sonra da git de bir rahat edeyim diye düşün. Muavin, “Maalesef abla, otobüs dolu” diyor.  Teyze, benim bir şey dememe fırsat vermeden, “Hiç iyi demedin. Zaten şansım olsa anam beni oğlan doğururdu” diyor. “Oğlan olsaydın, başın göğe ererdi” diye mırıldanıyorum. “Bizim oğlanlar babamın malının üstüne kondular, hepsinin altında son model arabalar, karılarının yediği önünde yemediği arkasında. İşte ben de daracık koltuklarda yolculuk yapıyom, kader utansın” diye bir başlıyor. Dünyaya kadın olarak gelme konusu ile birlikte habire oflayıp pufluyor. Ha şimdi susacak, ha birazdan susar derken yok teyze aynı şeyleri tekrarlayıp duruyor. Çocukken durmadan konuşunca annem, “Bir sus da motorun soğusun” derdi. Birden bu cümle aklıma geliyor, teyzeye çocukluğumda kulağımda kalan bu cümleyi söylememek için kendimi zor tutuyorum. Tuhaf bir şekilde sanki teyze içimi okuyor, “Aman ne çok konuştum, azıcık susuyum da moturum soğusun” diyor. Sinirlerim bozuluyor, teyze de gülmeye başlıyor, birlikte kahkaha ile gülüyoruz.

 

 

Loading

Sosyal Ağlarda Paylaş:
Önceki Yazı

TANRILARIMIN MASASI / BİLGE ECE ÜREK

Sonraki Yazı

BEBEĞE AĞIT / SENCER BAŞAT

post-bars

7 thoughts on “YOLCULUK / DEMET EŞMEKAYA SELÇUK

Nadidesays:

Yine çok güzel 👍

Yanıtla
ilkaysays:

Kalemine sağlık, çok güzel.
“Hep de seni bulur”

Yanıtla
Duygusays:

Evet hep de seni bulur😊 kalemine sağlık👍🏻

Yanıtla
osmansays:

Demet kalemine sağlık öykülerini özlemişiz bizi bir daha bu kadar bekletme yeni öykülere

Yanıtla
Saadetsays:

Çök güzel yazmışsın ellerine emeğine sağlık.

Yanıtla
Seher Sağlamsays:

Yine bizden yine çok doğal yine içten.Canım Demet, çok teşekkürler.

Yanıtla

Okurken üniversite yıllarım geldi akşam aksam çok güldüm
Emeğine saglik

Yanıtla

Bir Yorum Yapın